Sınav kaygısı sınav esnasında öğrenilen bilgilerin açığa çıkmasına, öğrencinin sınav kağıdına odaklanmasına ve gerçek potansiyelini göstermesine engel olan, böylelikle başarı düzeyini düşüren yoğun bir endişe ve korku hissetme halidir.
Sınavdan önce biraz kaygı hissetmek doğaldır, hatta hedefe ulaşma konusunda bizi motive edicidir fakat öğrenci sınav başarısızlığını hayat başarısızlığı olarak görüyorsa ve başarısızlık ihtimalinden dolayı iyi bir geleceğinin olmayacağı inancını taşıyorsa kaygı yoğunluğu tehlikeli düzeyde artar. Sınav kaygısının kendine güvensizlik, ailenin yanlış tutumu, daha önce yaşanmış başarısızlıkların tekrarlanabileceği endişesi, mükemmeliyetçi yaklaşım, aileyi hayal kırıklığına uğratma korkusu, yüksek beklenti düzeyi, başarısız olma ve değerlendirilme korkusu, zamanı iyi kullanamama, kötü çalışma alışkanlıkları, hedef belirsizliği, plansızlık, görev ve sorumlulukları erteleme, gerçekçi olmayan düşünce biçimleri, aile ve çevrenin beklentilerinin yüksek olması gibi nedenleri vardır.
Sınav kaygısı fizyolojik, bilişsel ve duygusal değişiklikler olarak 3 şekilde ortaya çıkar.
Fizyolojik Değişiklikler; Mide rahatsızlıkları (bulantı/kusma), barsak rahatsızlıkları (ishal), sık idrara çıkma, baş dönmesi, ağız kuruması, karın ağrısı, terleme, nefes alıp vermede güçlük yaşama, yorgunluk ve bitkinlik belirtileri, uyku bozuklukları, ellerde titreme.
a) Bilişsel Değişiklikler; Düşünceleri toparlayamama, ifade edememe, unutkanlık, görsel ve işitsel kanaldan gelen bilgileri anlamada güçlük çekme, dikkat ve odaklanma güçlüğü.
b) Duygusal Değişiklikler; Huzursuzluk, çabuk öfkelenme, mutsuzluk, içe kapanma, ilişki kurmada güçlük, kendini olumsuz algılama, endişe, korku, ümitsizlik, mahcup olma/ utangaçlık, hayal kırıklığı, tedirginlik.
Bu belirtilerin yanında öğrencide sınavda başarısız olacağı inancıyla suçluluk duyguları, sınava girmeyi reddetme, ders çalışmaya karşı ilgisizlik ve akademik ortamlardan uzaklaşma, kaçınma davranışları görülebilir.
Yazar